The Terminal / Terminal (2004) Film İncelemesi

Filmimiz New York’ta JFK havaalanında başlıyor. İnsanlar geliyor, klasik “business or pleasure? (iş mi eğlence mi?)” sorusu binlerce kere soruluyor. Aynı soru Viktor Navorski’ye (Tom Hanks) de yöneltiliyor. Viktor çok az İngilizce biliyor ve derdini anlatmaya çalışırken görevli pasaportuyla ilgili bir sorun olduğunu görüyor. Durumu üslerine bildiriyor, gelip Viktor’ı alıyorlar ve biz de sorunun ne olduğunu onlar durumu Viktor’a anlatırken anlıyoruz.

Viktor uçaktayken, vatanında , yani Krakozhia’da, darbe yapılmış ve savaş başlamış. Ülkesinde artık resmi olarak bir devlet yok ve bu yüzde vizesi geçersiz hale gelmiş oluyor. Gümrük ve Sınır Koruması Direktörü Frank Dixon’ın (Stanley Tucci) bize açıkladığı gibi Viktor’ın durumu onun A.B.D’ye girmesini sağlayabilecek hiçbir yasaya uymuyor ve durum çözülene kadar havaalanında kalması gerekiyor.

Viktor’ı Uluslararası Geçiş Salonu’na götürüyorlar, ona birkaç yemek fişi bir kimlik kartı, bir telefon kartı bir de çağrı cihazı veriyorlar. Biz sizi arayacağız siz burada takılın diyorlar. Viktor da durumun ne olduğunu bile anlamadan okey deyip salonunu keşfetmeye başlıyor. Filmin de ilerleyebilmesi için tahmin edebileceğiniz gibi kendi kendine İngilizce’yi öğrenmeye başlıyor ve yeni arkadaşlar ediniyor kahramanımız. Bir de başlarda pek dikkat çekmeyen ama biraz gözümüze sokulan bir konserve kutusu meselesi var.

Filmi izlemeden önce oyuncular ve yönetmene bakıp çok iyi bir şey bekliyorsunuz ve beni hayal kırıklığına uğratmadığını söyleyebilirim. Tom Hanks için de çok şey söylemek isterim ama bariz nedenlerden dolayı o konuya hiç girmiyorum sadece “Bu adam mükemmel!” diyerek özetleyeyim. Stanley Tucci’yi de Açlık Oyunları’ndaki şaşaalı peruklarından biriyle görmeyince tanıması zor oldu :P Genel olarak çok başarılı bir oyuncu ve yönetmen performansı vardı, yan karakterlere de bayıldım. Dram, komedi ve romantizm arasındaki denge de iyi kurulmuş, 2 saat boyunca sıkmadan izleten bir film olmuş. Kesinlikle izleyin diyebileceğim filmlerden biri. İyi seyirler.

İlginç Bilgiler

• İran’lı bir mülteci olan Mehran Karimi Nasseri‘nin hikayesinden esinlenilmiş. Mehran Fransa’da Charles de Gaulle Havaalanı’nda yaklaşık 18 yıl kalmış.
• Filmde Viktor’ı Blugarca ve biraz Rusça konuşurken görüyoruz ama konserve kutusundaki yazılar ikisi de değilmiş.
• Viktor’ın ehliyeti gerçekte Belarus vatandaşı olan bir bayana aitmiş.
• Bir de Zor Saldana ve Star Trek konusu var ona girmiyorum izleyince anlarsınız.

The Terminal Fragmanı