Tarantino’dan David Robert Mitchell’e Salvolar

1015

Hastası olduğumuz yönetmenler listesinde zirvedeki yerini koruyan Quentin Tarantino, It Follows (Peşimdeki Şeytan) filmi ile ilgili Vulture sitesine verdiği röportajda yorumlarını herkes ile paylaştı. Daha önce True Detective ile ilgili yaptığı yorumlar ile de epey yankı uyandıran ünlü yönetmen eleştirisinde bu kez bir adım daha öteye geçti. Filmi çok beğendiğini ancak çok fazla eksikler bulunduğunu belirten Tarantino reyiz, filmi yazıp yöneten David Robert Mitchell’ı da laf yerindeyse gömmekten de geri kalmamış.

Çevremdeki birçok arkadaşıma da tavsiye edip “İzledikten sonra gel bi’ üstüne konuşalım” dedikten sonra hemen hepsinden aynı yorumları almış olmak da beni fazla şaşırtmamıştı doğrusu. Bana göre David Robert Mitchell takip eden şeyin somut bir şey olmasından çok soyut bir kavram olmasına, özellikle takip eden (Follower) şeyin kişinin içinde yaşadığı pişmanlıklar olabileceği konusu kabak gibi ortadadır. Tarantino ise konuya farklı bir yerden yaklaşarak filmin genel kurgusuyla ilgili yorumlarını paylaşmış.

- Reklamlar -

Quentin Tarantino’nun David Robert Mitchell ile İlgili Söyledikleri

Kingsman filmine bayıldım. It Follows’u da beğendim. Uzun zamandır izlediğim en iyi korku filmi olabilirdi. Hatta o kadar ki, muhteşem olamadığı için filme kızmaya başlıyorsun. Bu beni sadece hayalkırıklığına uğratmadı, aynı zamanda biraz da kızdırdı.

Yönetmen David Robert Mitchell’in hikayesinde kötü adamların asla rastgele hareketler yapmadıklarını aksine aşamalı olarak hedefe doğru ilerlediklerini görebiliyoruz.

Sinema salonu sahnesinde çocuk sarı elbiseli bir kadın gördüğünü düşünüyor ama yanındaki kız arkadaşı aynı kadını göremiyor ve çocuk sonradan o kadının “follower” olduğunun farkına varıyor. Yani anında fark edemeyip sonradan buna karar veriyor.

Filmde buna benzer kurallara uymayan sahneler devam ediyor. Yani tamam, kötü adamları kafalarından vurabiliyorsun ama sadece on saniyeliğine işe yarıyor. Bu hiç de mantıklı değil. Sonra birden bire, bu şeyler agresifleşip insanların üzerine bir şeyler atmaya başlıyorlar. Şimdi de strateji mi yapmaya başladılar? Birden akıllı varlıklar haline mi gelmeye başladılar?

Ayrıca yakışıklı inek çocuğun da kızla sevişmesinde hiçbir problem görmemesi ve kendini tehlikeye atması fikri de mantıksız. Yani kız en azından havuza girmeden önce sevişseydi çocukla, böylece en azından “o şey”I iki kişi birden görmüş olurdu.

Önceki İçerikYılmaz Erdoğan’ın Son Filmi Yeşil Elmalar’dan İlk Fotoğraf
Sonraki İçerikCate Blanchett Lucille Ball’ın Biyografisiyle Geliyor
Emre Arısoy
Tam bir film manyağıyım. Film izlemeden bir gün geçirmişliğim yoktur. "Sonra durdum dedim ki madem izliyorum neden yazmıyorum?" ve yazmaya karar verdim :)