Jüpiter Yükseliyor, Matrix üçlemesi Dünya Sinemasına kazandıran Wachowski Kardeşlerin son filmidir.
İnsanoğlunun besin zincirinin en altında olduğu enteresan bir evrende Jupiter Jones isimli bir hizmetçi suikastçilerin hedefi olmuştur. “Bir hizmetçinin suikastle ne alakası olabilir abi?” düşünüyor olabilirsin ama Jupiter Jones öyle garip bir insan ki dünyaya geldiği andan itibaren bir sıra dışı şeyler yaşacağına dair işaretler bile vardır. Jupiter, Dünya’ya inen bir askerin onu aradığını öğrenir. Hem de bu askerin gezenindeki Kraliçeye göre Jupiter o gezegenin sonunu getirecek olan kişiymiş falan.
Wachowski Kardeşlerin 2012’deki Bulut Atlası filminden sonraki ilk filmi olan Jüpiter Yükseliyor filminin başrollerinde Foxcatcher filminden hatırladığımız Channing Tatum, Ayı Ted filminden hatırladığımız Mila Kunis, 5 Dalda Oscar Adayı olan The Theory of Everything filmindeki Stephen Hawking rolüyle hatırladığımız Eddie Redmayne ve Game of Thrones’taki Ned Stark karakteriyle tanıdığımız Sean Bean yer almaktadır.
Dedikoduları dağları aşan film şu anda IMDB ve Rotten Tomatoes‘ta yerin dibine sokulmuş durumda.
Filme gitmeden önce bilmeniz gerekenler
- Channing Tatum, bu film için alt çene yapısını düzeltmek amacıyla uzunca bir süre ağızlıkla oynamak zorunda kaldığını,
- Senaryosunun yaklaşık olarak 600 sayfa olduğunu,
- Filmin başrolü için Natalie Portman’la uzun süre anlaşmaya çalışan Wachowski Kardeşler sonrasında Ejderha Dövmeli Kız filmindeki Rooney Mara ile de anlaşamayınca soluğu Mila Kunis’te aldığını,
- Mila Kunis’in büyük ihtimalle bu olaydan haberdar olduktan sonra seti terk etmek istemiş fakat anlaşma imzaladığı ve olası prestij kaybını da göz önünde bulundurarak, istemeye istemeye filmi tamamlamak zorunda kaldığını bilseniz iyi olur.
Her ne kadar IMDB ve RT’de aldığı puanı gördükten sonra bende bir önyargıya sebebiyet vermiş olsa da Jüpiter Yükseliyor filmini sırf Wachowski Kardeşler‘in hatrına belki de Matrix’in hatırına izleyeceğimden de şüpheniz olmasın.
